Kadının Kabuk Bağlamayan Yarası
Son günlerde ülkemizin gündeminde hepimizi gözyaşlarına boğan, kadının kabuk bağlamayan yarasını tekrar kanatan bir olay var. Adı : Özgecan Aslan. Yalnızca 20 yaşındaydı. Tek suçu da kadın olmaktı. Bu dünyada kadın olmak neden bu kadar zordu ki? Neden kilit noktası hep kadın olmuştur?Bir yüzyılın akışını değiştirecek kadar zeki olan kadının, zekası yerine neden hep vücudu kullanılmıştır?

Bütün kirli siyasetler neden hep kadınların üzerinden yapılıyor?
Yıllardır kadınlar üzerinden açık bayan, kapalı bayan diyerek iğrenç bir siyasi politika yürütülmekte ülkemizde. Oysaki kadınlar olarak bu konuya hiç mi hiç takıldığımızı sanmıyorum.Tüm bireyler özgürdür. Kılık kıyafetlerine karışmak, yasaklar getirmek kesinlikle yanlış bir politikadır. İnsanları kılık kıyafetlerine göre dışlamak, ötekileştirmek kadar mantıksız bir durum olamaz heralde. Eğer giyimimizden dolayı cezalandırılacaksak bırakın bunu mahşere. O zaman cezamız neyse hepimiz çekmeyecek miyiz zaten? Ama yok tövbe haşa sanki Allah 'larda bu dünyada kılık kıyafetten insanları cezalandırmaya çalışan mahlukatlar var ülkemizde. Oy toplamak için bir kumaş parçasını kullanan siyasetçiler ve ne yazık ki. Ben buna kirli siyaset diyorum. Bu siyasetle ancak cahil bir toplumu kandırabilirsiniz.
Cahil Toplum Nedir?
Cahil diyince insanlar hemen salak, aptal, beyinsiz olarak algılıyor. Bu yüzden de hakaret olarak kabul ediliyor. Oysa ki cahillik, ahlaki ve bilimsel yönden bir eksiklik olmasıdır. Bu ikisi oldukça önemli unsurlardır. Birisi bile olmazsa yürüdüğümüz yolda hep tökezlemek zorunda kalırız. Sanırım bu konuyu en iyi anlatan Büyük Önder Atatürk'ün şu sözleri olacaktır.
Biz cahil dediğimiz vakit, mutlaka mektepte okumamış olanları kastetmiyoruz. Kastettiğim ilim, hakikatı bilmektir. Yoksa okumuş olanlardan en büyük cahiller çıktığı gibi, hiç okuma bilmeyenlerden de hakikatı gören hakiki âlimler çıkar.
Milleti kendi benliğine sahip yapmayan, milleti asırlarca kendi hakkında gafil bulunduran hep bu cehalettir. Hükümdarların, şunun, bunun, milleti esir gibi, köle gibi kullanmaları, bütün vatanı kendi özel mülkleri gibi düşünmeleri, hep milletin bu bilgisizliğinden istifade edilmek sayesinde idi.
Gerçek kurtuluşu istiyorsak, her şeyden evvel, bütün kuvvetimiz, bütün süratimizle bu cehaleti ortadan kaldırmaya mecburuz.
Ülkemizin ilk çözmesi gereken problem ise kesinlikle eğitimdir. Eğitim sistemimizde her geçen gün meydana gelen değişimler iyice bir çıkmaza sürüklemektedir çocuklarımızı. Ağaç yaşken eğilir sözünden yola çıkarak önce çocuklarımızı ahlaki değerler yönünden iyi yetiştirmeli ve iyi bir eğitim alabilmesi için her şeyi yapmalıyız.
Toplumun düşmanı cehalet, cehaletin düşmanı öğretmendir.
Ya Küfürler?
Küfürler neden hep kadınlara yönelik oluyor peki hiç düşündünüz mü? Herkesin hassas noktası neden kadın haline gelmiştir? Küfürler bile neden bizim üzerimizden yapılmaktadır. Birilerini cezalandırmak için neden erkekler kadınları kullanmaktadır her zaman? Kendi aralarında halledemeyecek kadar acizler mi? Bu soruların yanıtını erkekler vermeli bence biz değil! Lütfen bizim üzerimizden küfür etmeyi, hakaret etmeyi durdurun. Kavganızı kendi aranızda çözün. Bizi iğrenç meselelerinize karıştırmayın. Hanımlar sizler de küfür eden çocuklarınızı uyarın. Kadınlar üzerinden yapılan o kötü sözleri söylememelerini ve yanlış olduğunu anlatın.
Ne istediğimizi biliyor muyuz?
Bir kaç gündür sosyal medyada olayları takip ediyorum. Kimler ne yorum yapmış, olaya nasıl bakmış diye. Ancak gördüğüm şeyleri bazen beni çok üzdü. Bir tarafta gerçekten samimi olarak kızımız için üzülenler, diğer taraftan da bunu kullanmaya çalışanlar.
Bir grup diyor ki: "Mini etek giysin diyen zihniyet yüzünden oluyor bunlar"
Ey benim cahil insanım, kışın ortasında o kızcağız mini etek mi giymişti? Hayır giyse idi ne olacaktı? Suçlu bu kızcağız mı olacaktı? Senin nasıl bir kafan var? Ya da var mı? İnsanın zikri bozuk ise, değil mini etek, kara çarşafa dahi bürünse kadın, fikri yine aynı olacaktır. Erkeklerin kendi hayvani duygularını kontrol edememeleri yüzünden kadınlara çamur atmaktan yorulmadın mı? Biz sizin palavlarınızı dinlemekten çok yorulduk. Asıl siz çenenizi kapatın. Hele bu yorumları yazanlar bayan olduğunda daha çok üzülüyorum. Anladınız siz ;)
Bir grup diyor ki: "Müslümanlığı kullanmayın, Amerika'da da oluyor bunlar. Çenenizi kapatın."
Bu cümlenin sadece "Müslümanlığı kullanmayın" kısmına katılabiliyorum maalesef. Evet yine bizim yaptığımız bir hatadır bu. Konumuz kadının gördüğü şiddet olması gerekirken, yine konuyu saptırmak isteyenler ve Müslümanlığı kullanmaya çalışanlar var. Hem içimizden hem dışarıdan. Arkadaşlar bizim dinimiz öyle güzel bir dindir ki. İşte...
Hz. Muhammed (s.a.v.) kadın haklarına saygı gösterilmesini istemiş, Veda Hutbesi’nde konu ile ilgili olarak şöyle buyurmuştur: “Ey insanlar! Kadınların haklarına riayet etmenizi ve bu hususta Allah’a karşı gelmekten sakınmanızı tavsiye ederim." (Müs-lim, Hac, 147)
Hz Muhammed (s.a.v.) asla kadın dövmemiş, dövenleri kınamış, kadınlar hakkında Allah’tan korkulmasını, onlara haksızlık yapılmamasını ve onlara iyi davranılmasını istemiş, bu bağlamda; “Sizin hayırlınız kadınlarına/ eşlerine en hayırlı olanlarınızdır." (Tirmizî, Rada, 11)...
Sanırım dinimizin elçisinin bu sözleri yeterli...
Amerika'da da oluyora gelecek olursak :) İlahi yazar hanımcığım. Sen bir KADINSIN. Amerika'da da oluyor diye aynı şeylerin Türkiye'de olmasını doğal mı karşılamalıyız diyorsun? Anlayamadım? Bir daha söyle. Çok utanıyorum senin adına çooook! Daha fazla bişi demeye gerek duymuyorum sana. Rabbim affetsin.
Bir de yukarıdaki düşüncelere katılmayan insanların, (Özgecan ın acısından olduğunu düşünmek istiyorum.)
-"Aynısı senin de başına gelsin."
-"Senin ananın bacının başına da gelsin."
gibi söylemlerini okudukça bir kez daha yıkılıyorum. Acaba biz ne istediğimizi biliyor muyuz diye soruyorum sonra kendime? Neden hala cezayı kadınlara kesiyoruz? Neden cezayı biz veriyoruz ki? Herkesin hesabı mahşerde sorulmayacak mı? Dininizin adaletin şüphe mi ediyorsunuz? Onlardan bir farkımız kalıyor mu böyle diyerek? Bence aynı suçu işlemiş oluyoruz. Sonuna kadar kınıyorum sizi! Yolunuzdan sapmayınız.
NE İSTEDİĞİMİZİ BİLELİM Kİ, İSTEDİĞİMİZİ ALABİLELİM.
Bütün kirli siyasetler neden hep kadınların üzerinden yapılıyor?
Yıllardır kadınlar üzerinden açık bayan, kapalı bayan diyerek iğrenç bir siyasi politika yürütülmekte ülkemizde. Oysaki kadınlar olarak bu konuya hiç mi hiç takıldığımızı sanmıyorum.Tüm bireyler özgürdür. Kılık kıyafetlerine karışmak, yasaklar getirmek kesinlikle yanlış bir politikadır. İnsanları kılık kıyafetlerine göre dışlamak, ötekileştirmek kadar mantıksız bir durum olamaz heralde. Eğer giyimimizden dolayı cezalandırılacaksak bırakın bunu mahşere. O zaman cezamız neyse hepimiz çekmeyecek miyiz zaten? Ama yok tövbe haşa sanki Allah 'larda bu dünyada kılık kıyafetten insanları cezalandırmaya çalışan mahlukatlar var ülkemizde. Oy toplamak için bir kumaş parçasını kullanan siyasetçiler ve ne yazık ki. Ben buna kirli siyaset diyorum. Bu siyasetle ancak cahil bir toplumu kandırabilirsiniz.
Cahil Toplum Nedir?
Cahil diyince insanlar hemen salak, aptal, beyinsiz olarak algılıyor. Bu yüzden de hakaret olarak kabul ediliyor. Oysa ki cahillik, ahlaki ve bilimsel yönden bir eksiklik olmasıdır. Bu ikisi oldukça önemli unsurlardır. Birisi bile olmazsa yürüdüğümüz yolda hep tökezlemek zorunda kalırız. Sanırım bu konuyu en iyi anlatan Büyük Önder Atatürk'ün şu sözleri olacaktır.
Biz cahil dediğimiz vakit, mutlaka mektepte okumamış olanları kastetmiyoruz. Kastettiğim ilim, hakikatı bilmektir. Yoksa okumuş olanlardan en büyük cahiller çıktığı gibi, hiç okuma bilmeyenlerden de hakikatı gören hakiki âlimler çıkar.
Milleti kendi benliğine sahip yapmayan, milleti asırlarca kendi hakkında gafil bulunduran hep bu cehalettir. Hükümdarların, şunun, bunun, milleti esir gibi, köle gibi kullanmaları, bütün vatanı kendi özel mülkleri gibi düşünmeleri, hep milletin bu bilgisizliğinden istifade edilmek sayesinde idi.
Gerçek kurtuluşu istiyorsak, her şeyden evvel, bütün kuvvetimiz, bütün süratimizle bu cehaleti ortadan kaldırmaya mecburuz.
Ülkemizin ilk çözmesi gereken problem ise kesinlikle eğitimdir. Eğitim sistemimizde her geçen gün meydana gelen değişimler iyice bir çıkmaza sürüklemektedir çocuklarımızı. Ağaç yaşken eğilir sözünden yola çıkarak önce çocuklarımızı ahlaki değerler yönünden iyi yetiştirmeli ve iyi bir eğitim alabilmesi için her şeyi yapmalıyız.
Toplumun düşmanı cehalet, cehaletin düşmanı öğretmendir.
Ya Küfürler?
Küfürler neden hep kadınlara yönelik oluyor peki hiç düşündünüz mü? Herkesin hassas noktası neden kadın haline gelmiştir? Küfürler bile neden bizim üzerimizden yapılmaktadır. Birilerini cezalandırmak için neden erkekler kadınları kullanmaktadır her zaman? Kendi aralarında halledemeyecek kadar acizler mi? Bu soruların yanıtını erkekler vermeli bence biz değil! Lütfen bizim üzerimizden küfür etmeyi, hakaret etmeyi durdurun. Kavganızı kendi aranızda çözün. Bizi iğrenç meselelerinize karıştırmayın. Hanımlar sizler de küfür eden çocuklarınızı uyarın. Kadınlar üzerinden yapılan o kötü sözleri söylememelerini ve yanlış olduğunu anlatın.
Ne istediğimizi biliyor muyuz?
Bir kaç gündür sosyal medyada olayları takip ediyorum. Kimler ne yorum yapmış, olaya nasıl bakmış diye. Ancak gördüğüm şeyleri bazen beni çok üzdü. Bir tarafta gerçekten samimi olarak kızımız için üzülenler, diğer taraftan da bunu kullanmaya çalışanlar.
Bir grup diyor ki: "Mini etek giysin diyen zihniyet yüzünden oluyor bunlar"
Ey benim cahil insanım, kışın ortasında o kızcağız mini etek mi giymişti? Hayır giyse idi ne olacaktı? Suçlu bu kızcağız mı olacaktı? Senin nasıl bir kafan var? Ya da var mı? İnsanın zikri bozuk ise, değil mini etek, kara çarşafa dahi bürünse kadın, fikri yine aynı olacaktır. Erkeklerin kendi hayvani duygularını kontrol edememeleri yüzünden kadınlara çamur atmaktan yorulmadın mı? Biz sizin palavlarınızı dinlemekten çok yorulduk. Asıl siz çenenizi kapatın. Hele bu yorumları yazanlar bayan olduğunda daha çok üzülüyorum. Anladınız siz ;)
Bir grup diyor ki: "Müslümanlığı kullanmayın, Amerika'da da oluyor bunlar. Çenenizi kapatın."
Bu cümlenin sadece "Müslümanlığı kullanmayın" kısmına katılabiliyorum maalesef. Evet yine bizim yaptığımız bir hatadır bu. Konumuz kadının gördüğü şiddet olması gerekirken, yine konuyu saptırmak isteyenler ve Müslümanlığı kullanmaya çalışanlar var. Hem içimizden hem dışarıdan. Arkadaşlar bizim dinimiz öyle güzel bir dindir ki. İşte...
Hz. Muhammed (s.a.v.) kadın haklarına saygı gösterilmesini istemiş, Veda Hutbesi’nde konu ile ilgili olarak şöyle buyurmuştur: “Ey insanlar! Kadınların haklarına riayet etmenizi ve bu hususta Allah’a karşı gelmekten sakınmanızı tavsiye ederim." (Müs-lim, Hac, 147)
Hz Muhammed (s.a.v.) asla kadın dövmemiş, dövenleri kınamış, kadınlar hakkında Allah’tan korkulmasını, onlara haksızlık yapılmamasını ve onlara iyi davranılmasını istemiş, bu bağlamda; “Sizin hayırlınız kadınlarına/ eşlerine en hayırlı olanlarınızdır." (Tirmizî, Rada, 11)...
Sanırım dinimizin elçisinin bu sözleri yeterli...
Amerika'da da oluyora gelecek olursak :) İlahi yazar hanımcığım. Sen bir KADINSIN. Amerika'da da oluyor diye aynı şeylerin Türkiye'de olmasını doğal mı karşılamalıyız diyorsun? Anlayamadım? Bir daha söyle. Çok utanıyorum senin adına çooook! Daha fazla bişi demeye gerek duymuyorum sana. Rabbim affetsin.
Bir de yukarıdaki düşüncelere katılmayan insanların, (Özgecan ın acısından olduğunu düşünmek istiyorum.)
-"Aynısı senin de başına gelsin."
-"Senin ananın bacının başına da gelsin."
gibi söylemlerini okudukça bir kez daha yıkılıyorum. Acaba biz ne istediğimizi biliyor muyuz diye soruyorum sonra kendime? Neden hala cezayı kadınlara kesiyoruz? Neden cezayı biz veriyoruz ki? Herkesin hesabı mahşerde sorulmayacak mı? Dininizin adaletin şüphe mi ediyorsunuz? Onlardan bir farkımız kalıyor mu böyle diyerek? Bence aynı suçu işlemiş oluyoruz. Sonuna kadar kınıyorum sizi! Yolunuzdan sapmayınız.
NE İSTEDİĞİMİZİ BİLELİM Kİ, İSTEDİĞİMİZİ ALABİLELİM.
Yorumlar
Yorum Gönder